Aralık 18, 2011

Hayal Kırıklığı

En heybetli bulduğun Dağlardan yaşanır,
En büyük HAYAL KIRIKLIKLARI,
En azından Bir Dağ kadar
Hiçbir şey yapmadan
Sadece,
İlk belirdikleri noktalarda durabilselerdi...

tan ağarmadan 4.30....

Kasım 29, 2011

Bir başlangıç..Bir bitiş..ve Aşksız Yıllar

Yolun başı hep
Güneşli ve sıcacıktır
Isıtır içini
Çiçeklerle donatılmıştır
Yol kenarları
Sarhoş olursun kokularıyla
Gözlerin, ruhun ve
Bedenin...
Bir bayram coşkusuyla kendinden geçer
Kimse göremez yolun içindeki çakılları,
Her adımda batsa da tenine en sivri köşeleri
Gönül aşkla dolmuş bi kez
Anlayamaz kanayan yarayı
Ruh açtır çünkü.
San daha doymadan,
Korkuları alır O' nu senden,
Şimdi ne çiçekler
güzel kokar,
ne de bayram şekerleri
vardır elinde ...
Yalnızca gerçeklikten uzak,
büyülü anlardan oluşan
rüyalar kalır elinde...
Tekrar tekrar sararsın başa
Her seyrinde daha çok acır kalbin,
Anılar sıktıkça sıkar da
kalmaz gücü savaşmaya
Teslim olmuştur artık terkedilişlere
Kim kimi kandırır bilinmez
Gözler gelince bir araya
Anlarsın , boşadır bu çaba,
Ağlarsın bensiz geçen aşksız yıllara

Hasret

Kalem küstü kağıda
Dökülmez oldu kelimeler
Yazıya...

Yağmur dargın toprağa
Yeşermez oldu yapraklar
Bahara...

Ay olmadı ne hilal ne de mehtap
Doğmaz oldu karanlık
Geceye...

Kalp yandı aşkla,
Çarpmaz oldu sensiz
Hayata...

Ekim 25, 2011

Hey koca İstanbul

Hey koca İstanbul
Hayyat kadar heybetli duruyorsun karşımda
Bense içindeki ada gibi
tek ve sağlam durmak zorundayım karşında
Kıyılarım dalgalara yüzü tutmayan,
Kayalar kadar sert artık;
İzin vermesem de yosun tutmasına
Herkes kadar martı da biliyor
Kucak açarım hiç sorgulamadan.
Rüzgarın yelkenlere yol verir
Bana ulaşmak için
Öyle girinti çıkıntılarım var ki
Demir alamayacak kadar yorgunum

Ah koca İstanbul
Uzaktan sen de benim kadar yalnızsın
İhtişamın ağlatıyor içindeki dağları
Bir dalgayı kırmaya benzer
Ben de varım demek
ne dalgalar kırdın,
Denizi ikiye böldün
Ben varım demek için

Ah koca İstanbul
Bak da gör neleri böldüm
Ben de varım demek için Sana

Öyle bir an istiyroum senden

Öyle bir an istiyorum senden
Bir fotograf karesindeki kadar
Gülen yüzler,
Gözler
Unutmuşlar kederi ve imkansızlıkları
Sadece sevgi akar tenden tene

Öyle bir an istiyorum senden
Sadece gözlerime bakan
Sadece sesimi duyan
Elimi tutan
Bir an,
bir fotograf karesi
içinde sadece sen ve ben olan

Öyle bir an istiyorum senden
Bir fotograf karesinde donmuş bir an
Bir marti kadar özgürce aşkımıza kanat çırpan
Baska bir karede coşkuyla dokunuşlarımızı dalgalandıran

Öyle bir an istiyorum senden
Her fotağraf karesi kadar,
Zamanı durudurup
Hayattan çalacağımız , anlarla
Yaşamak istoyorum bizi

Ekim 14, 2011

Rüzgar_Bayrak_Vatan

Rüzgarında sallanıyorum
Özgür ama bir bayrak gibi bağlı
Gururlu ama çilekeş
Rüzgarında sallanıyorum
Sende feth ettiğim topraklarda
Kök salmışlığım
Rüzgarında üşüyorum
Içimde aşkının alevi dolaşsa da
Yokluğunda üşüyorum
Rüzgarın da ağlıyorum yağmurlarla
Bir bayrak kadar Özgürüm ama
Bir bayrak kadar da bağlı
Rüzgarında üşüyorum
Gel ısıt, el değmeden bu topraklara
Gel şahlandır bu bayrağı
Rüzgarın üşütmesin
Aşkınla yanan bu ateşi körüklesin
Ben bayrağın sen de vatanım ol

Ekim 11, 2011

Zormuş...

Bu yağmur beni alir götürür

Sessiz köy günlerime;
Dağdan inen dumanlar,
Gök gürültüsüyle dökülen sağnak
Yapraklara tek tek dokunan
yağmur tanelerinin sesi duyulur,
Bir de burnumda ıslanmış toprak,
yeşillik karişımı essiz kokusu
ve sanki sesimi duymuş gibisin,
Rüzgarın geldi, hasretle sarilan kollarin oldu.
Bu yağmur ıslattı her yanımı,
Hasretin  ağladı içime içime
Özledim be aşkim...
Çokk özledim ...
Çok zormuş;
Dokunmanı isterken hayalinle yaşamak,
Sarılmak isterken yastıklarla kalmak,
Sevişmek isterken sesimi bile duyuramamak,
Zormuş be aşkım
Dediğin kadar zormuş.
Şimdi yağmur bulutlarına anlatıyorum bunlari
yüklenip de gelip senin orda yağmur
olup sana anlatsin,
Tek tek her damlada diye

Eylül 27, 2011

Bir an ve bir farkındalık

Gövdesi dünyayı kaplar sanki,
Köklerinin toprağın altına saklanmaya basladığı noktadayım,
Dalları nerdeyse yerlere değdi değecek,
Saklar gibi... Bir tek güneşin ışıkları süzülüyor içine
Sen gibi... kalbime girişin gibi...
Önümde yeşil çimlerde örülü örümcek ağları,
Güneşin ışığı ortaya çıkarıyor herbirini,
Işıldayan engeller bir bir sıralanıyor önüme,
Korku da vermiyorlar,
Bir elini uzatmaya bakar... yok olmalari icin.
Kafamı kaldırıp da yukarı bakınca gökyüzünü göremem,
Ağaç devleştikce devleşir başucumda
Küçük bir dalda dans eden sincap ders verir bana
Gökyüzüne gerek yok,
Küçük bir dalın yaprakları arasından süzülen güneşin
ve seni mutluluktan coşturup dans ettirecek
Bir aşkın, yeter bu dünyada var olman için,
Orda oturuken ağacın eteğinde,
Ruhunu özgür bırakmak yeter
Küçük bir an bile olsa
O'nunla buluşmana

Eylül 23, 2011

Aşk

Aşk tutulmaz, görülmez,
Sadece yaşar,
Açmazsan koşacağı yolu O' na
Kendini dağlara vurur,
Sen varolacağı alanı verene dek
Daha da tırmanır
Yükselir, yükselir..
Mantığı yoktur
Tek arzusu
Yaşamaktır !
Nefesini arar
Doğumunu beslerken,
Büyümesine nefesken,
Veremezsen hayatı O' na
Bırakır kendini
Tırmandığı en üst noktadan
Soznsuz derinliklere
Almadıkça nefes
Var olmamak için,
Umutsuzca bırakır varlığını
Karanlık boşluklara

Eylül 15, 2011

Dolunay

Dolunay karanlığa bırakıyor diğer yarısını
Karanlığa gömerken, Işığını sadece kalbime yansıtıyor
Bir sonraki buluşmaya büyütüyor aşkımı
Görmesemde o yarıyı bilirim hep ordadır
Karanlığın içinden sessizce koruyor beni
Yalnızlığa arkadaş oluyor
Ama yarım yüz gülmüyor
Bekliyor diğer yarısını
Tam ve bütün olunca ışıldayacak
Ve yine gülümseyecek aşkına

Rakı masamda

Bu gece rakı masamda
Gözlerin eşlik etti bana
Bir büyük açtık;
Geçen yıllara yetmezdi çünkü,
Dedi gözlerin !
Her dublede beyaza çalar rakıyı
gözlerimden akan yaşlar
Yudum yudum içerim,
Yüzünün her karesini.
Bir yudum;
Alnındaki çizgilerini konuşur;
Yorgun ve acılar saklar,
Bir yudum;
Kaşlarının arasındaki çizgiyi anlatır
Öfke ve sitemleri döker
Bir son duble var ki
Aşkını haykırır
Yakınlaştırır gözlerine
İçinde aşkla yanan kalbine açar kapıyı
Devirdikçe deviririz de dubleleri
Yetmez içimizdekiyangını söndürmeye
Randevulaştık kaldığımız yerden devam etmeye
Daha ne büyükler devircez
Gözlerin ve ben

Eylül 09, 2011

Yandım

Bu kabir azabı gibi
Bir çift el sıktıkca sıkıyor göğsümü
İncecik bir yoldan derin, acı bir soluk kaldı bana
Ben de yaşıyorum varlığında yokluğunu
Daracık bir köprü var sana ulasmama
Ama geç bakalım geçebilirsen
Aşkıma koyduğum ceza, izin vermiyor şimdi;
Seni kucaklamama,
Sana ulaşmama ,
Senin olmama,
Ömrünü benle donatmana,
Ben yaptım , ben işledim bu suçu
Şimdi de ödeme vaktim
Ne kadar acım,
Ne kadar gözyaşım,
Ne kadar yanmam,
Yeter günahımı silmeme
Biliyorum!
Cennetin bana haram   
Ben hakkettim cehennemini
Aşkının ateşinde kavrulmayı
Seni yaşayamadan, eriyip yok olmayı

Eylül 08, 2011

Özledim

İlk defa uzaklığını hissettim,
İlk defa mesafeler nefesimi kesti
Özledim !
Derin derin içime çekmeyi seni,
Gözlerinde kaybolup içinde varolmayı,
Avuclarında tenimi ısıtmanı
Özledim !
Geceyi gündüze bağlamayı seninle,
Gözümü kapadığımda sevişmeni benimle,
Kulağıma ilk " seni seviyorum" demeni
Özledim !
Özledim!
Özledim!

Bir Biz

Bir gece ki herkese karanlık
Bir Bize gündüz
Kuzeyin rüzgarı herkese soğuk
Bir Bizim alevimiz körük
Uzayan yollar herkese tuzak
Bir bizim sevgimize yatak
Gökyüzünde yıldızlar herkese kor ışık
Bir Bizim dokunuşlarımıza şahit
Güneşin ışınları her hasata kuraklık
Bir Bizim içimizdeki ejdere ateş

Minicik Ayaklar

Karın taneciklerinden
Güneşin yansımasıdır,
Beni alıp götürür
Eskilerde kar anılarına;
İlk yansıma, buz üzerinde
yokuştan tahta üzerinde kayışlarımıza
Kahkahalar çınlar kulaklarımda
arkadaşlarımın hepsinin eğlencele dolu kahkahalarına
Ne çok korkardım,
Ya düşersem
Ya kırılırsa bir yerim diye
Ama pes etmezdim
En önde, en hızlı kayan ben olacağım derdim hep
Derken ikinci yansıma alır beni,
götürür hüzünlü ve öfkeli bir anıya;
Binmemiştim arabasına
O inanılmaz kar yağışında
Okula götürmekti gayesi
Biz üşümeyelim, kayıp düşmeyelim diye
Düşünmüştü sadece
Ama,
Nasıl binerdim ki?
Nasıl yenerdim
O 'na olan öfkemi, kırgınlığımı
Nasıl derdim
"Neden bırakıp gittin beni" diye
O öfke ile,
Hüzüne, yalnızlığa ve terk edilmişliğie
Karşı verilen savaşın  kahramanıydı
Buzların üzerinde korkusuzca yürüyen
Minicik Ayaklar....
                                              2008

Ağustos 23, 2011

Herşeyde Sen

Artık herşeyde sen varsın;
Rüzgar, tenin oluyor
Yumuşacık sarıyor bedenimi.
Dallarından kopan yapraklar,
Bir anlık temas için uçuşuyorlar 
Sen olup tenimde dolanıyorlar.
Güneş, gözlerin oluyor
Yakıyor beni, içime doluyor sıcaklığın
Yağmur, dudaklarını aratmıyor,
Sınırsızca öpüşlerin oluyor.
Dedim ya !
Herşey sen oluyor bana...
Bir nefesim yetmiyor yokluğunda,
Onu da kalbimdeki ateşin körüklüyor...

Uykusuz Gece

Yine uyku terk etti yatağımı
Melekler bıraktı seni,
örtü gibi üstüme
Sarıldım...
Dolandım...
İçime işledi sıcaklığın.

Ruhların Buluşması

Bu sabah gün farklı uyandı,
Geceden belliydi coşkusu,
Güneş Ay'a nispet yapar gibi
Haykırıyor, benim kadar ateşliler diye
Kuslar bir olmuş düğün alayi sanki
Hepsi birden alkış tutuyorlar kanatlarıyla
Bu iki ruhun buluşmasına
Yollar açılıyor sevgileriyle
Mesafeler yok olsun da
Daha çok sarılsınlar diye
Tüm şarkılar onlar için çalıyor
Kayıp zamanların ozlemi azalsın diye
Yeniden doğuşları başkaydı
Yerçekimine meydan okur bedenleri
Birleşince ruhları...

Ağustos 13, 2011

Nefes'im

İçimde kızgın yaz akşamları oldun
Nefes alışlarım hızlı ve derin içe çekişler oldu,
Sen oldu.
Dışarda soğuk kış rüzgarları, ayazlar
Her soluk verişimde, buharlaşan nefesim
Kah gülüşün,
Kah gözlerin,
Kah şevkatle açılan kolların oldu.
Her nefes alışımda , Seni içerim
Her verişimde , Seni tadarım
Yani
Seni özlerim

Ağustos 04, 2011

Lale ile Turkuaz’ın Aşkı

Bir lale kadar narindirdir Ruh,

Bir o kadar da güzel…

Mevsimi geldikçe açar gönlünü baharlara

Dimdik ve alımlıdır,

Çünkü güçlüdür, görür kendini

Yaşarken soluduklarını, sevgilerini,

Baharın tadını içine çeker de

Demlenir taa bir sonraki mevsimine kadar



Turkuaz sadece bir renk olsa da konuşur ,

Anlattığı bir özgürlük şarkısıdır,

Ağlamadan gülerek sonsuzluğa koşan melodidir,

Turkuaz görünce lale’ ye aşık olur,

Bilmeden kapılmıştır artık lale’nin ruhuna

Lale bilmezki Turkuaz’ da can bulur her mevsim diye,

Turkuaz bilmez ki demlenmesze diğer mevsime

Lale ile buluşamaz .



Bu böyle sürer gider

Lale ile Turkuaz’ın Aşkı,

Ruh ile Özgürlüğün dansı,

Bilmeden buluşma ile ayrılmanın bir bütünü oluşturduğunu

Bir buluşup bir ayrılırlar….

Ağustos 02, 2011

Sen

Kalp atışlarım hızlandı,
Kan hücrelerim damarlarıma sığmaz oldu,
Her sıçrayışlarında
" Sen, Sen .." diye hayrır oldular,
Tek bi gaye için koşuyorlar ,
İlle de San'a ulaşmak,
Korkuyorum
Seni bulunca
Beni terk edecekler...

Temmuz 30, 2011

Korkmuyorum Güneş'inden

Bir göktaşı gibi ansızın
Düştün hayatımın tam da ortasına
Oysa o an' a kadar anlamamışım;
Açtıgın çukur hep varmış hayatımda:
Adı ise , 'Boşluk' tu..
Aşkın,
gizliden gizliye yüreğimde yaşayan,
Hissettirmeden sinsice içimi oyan,
Bir boşluktu...

Simdi benden çıkıyormuş kurşunlar,
Çıksın!
Duramazlar artık namlunun ucunda
Sevgi ve aşk sözcükleri.
Korkmuyor yürek, Seni sevmekten.

Öyle büyük istegi de yok:
Bir sesin,
Bir gülüşün
Bir de aşkla bakan gözlerin
Yeter oldu seni yaşamaya...

Adı 'boşluk' olan, Aşk'in
Artık göğü delen buzulları denize çeviren
'Kızgın Güneş' oldu;
Korkmuyorum ateşinden.
                                 30 Tem, sabah

Temmuz 24, 2011

Deli Karadeniz

Hey Deli Karadeniz !
Senden gelirmiş;
Hırçınlığım,
Çılgınlığım,
Deliliğim,
Kalbime sığmayışım...

Sen mişsin içimde,
Dalgalanarak horon tepen.
Sen mişsin kalbimde,
Fırtınalar koparan.
Sen mişsin gözlerimde,
Sağanaklar döktüren.

Hey Deli Karadeniz!
Anladım , hiç dinmeyecek
Aşkımız,
Horonumuz...
Kah öfkelenip haykıracak yürek,
Şahlanacak dalgaların gibi
Kah bakacaksın sütliman olmuş;
Demlenecek aşk yangınlarım.

Hey Deli Karadeniz!
Anladım, yaralarım fırtınalarınla yıkanacak,
Anladım, bu yürek yorgunluk nedir bilmeyecek,
Sendeki Aşk'ı taddıkça...

Coş Deli Karadeniz...
                                    Temmuz,11 Rize

Büyük Aşk

Ansızın karşına çıkan;
Bir çift göz !
Aldı götürdü o An'a
Aşkın en saf yaşandığı
o An'a...
Duygular düğüm oldu göğsümde,
Söylenecek her söz hapsoldu gözyaşlarımda
Dilim dönmez oldu , diyemedi:
"gördüğüme sevindim...
Kora dönmeyen Aşk'ın kalbimde hala"


Anladım o an,
Zaman yok aslında, sadece an var...
işte  yine
yaşandı o An,

"Aşkımızı yaşadım, sevgilim"
                                   

Yaktım...Kırdım...

Hiç el değmemiş sahiller  kadar;
Güzel ve sihirliydi Aşk'ın,
Hiç açmadı gönül yelkenlerini
Senin sahillerine.
Yoktu hiç cesareti,
Sendeki hazineyi keşfetmeye..
Bir yol açıldı birden sana
Yaktım tüm yelkenlerimi,
Bilmeden batacağımı
Kırdım dümeni ...

Haziran 11, 2011

Yeniden Doğuş

Rüzgar döndü artık, soğuk...
Hoyratça savuruyor bedenini
Dallarından düşen son yapraktı,
O' na işaret,
Anlayınca herşeyi,
Diniyor hırçın rüzgar...
Taa derinlerden canlanıyor
Tazecik bir filiz;
Yemyeşil, canlı, heyecanlı...
Soludukça hayatı
Çocuklar gibi coşuyor, büyüyüp serpiliyor
İçine çektikce yaşamı,
Dalları göğsünden yavaşca açılıyor
gökyüzüne doğru...
Açtıkca kollarını ,
Endamı heybetleşiyor
Gölgesine bakıyor,
kocamn bir alanı kaplamış,
İçine yaşatıyor güzellikleri,
Derinlerde dans eden kökleri,
acılarla kavrulmuş gövdesinden
notalarla besliyor, taze filiz dallarını,
yeşeren yapraklar, can buluyor her namede
Vakti gelince sararıp, düşüyor
biliyor çünkü ;
yeniden doğmak,
kopup giden yaprakların ardından oluyor...
                                  10/06

Dümende Ben varım

Boğazın ortasında
edasıyla süzülen
Vapur,
Al beni de güvertene
Al da götür buralardan
Biz süzülürken
iki yakadan bakın bize
Boğazın ruhsuz sakinleri,
Mutlu musunuz?
Hayatın dalgalarındaki ,
Baskılarınız, me'li ma'lı larınız
altındaki çırpınışlarımı, izleyin.
Bu mudur ?
Hayatın amacı..

Artık korkmuyorum,
Dümende Ben varım
Dalgalar dost Bana,
Çırpınışlarımın acısı yol Bana,
Aldığım her acı yol yaş Bana.

Süzülüyorum ...size karşı,
Aşklarımla,
Gizlerimle,
Ruhumla elele
Süzülüyorum..akıntıya paralel.
                Bebek manzara/Nisan 2011

Bir sabah Emirgan' da

Herşey ne kadar saf
Sabahın bu saatleri ne kadar da sessiz
İlk ay tüm ihtişamıyla
gökyüzüne sessizce yayıyor
yeni doğmanın neşesini
Yalnız orda olan görür.
Deniz ile boğazın tadını çıkarıyor,
Emirgan sahilinde kargalar,
çoktan başlamışlar bile
günün şarkısını söylemeye
Hiç bozulmasın bu ahenk, bu uyum derken;
Bir kara bulut gelip, içine alıyor
İlk ayı ve ışığını ,
Kararan gökyüzü sanki ilk ayı
Hiç görmemiş gibi çatıyor kaşlarını.
Buna tepki verir gibi deniz de dalgalanıyor,
bozuyor sessizliği,
Kargalar terk ediyor sahili.
Gitti uyum ahenk diye üzülen bizler
bekliyoruz yeni bir ay daha gülmek için.
Bilmeden o ihtişamı da bulutları da
Gören ve var eden biziz,
                    Emirgan/3.12.2010

Mart 16, 2011

UYANIŞ

Uyan..
Aç gözlerini,
Kalbini,
Ruhunu,
Aç kollarını
Artık yeni bir bahar var,
Eskiler arkada güneşe yüzünü çevirsin
Yeni güneşler doğuyor sana
Bu bahar başka,
Sen sadece
Aç kollarını
Kalbini
Ruhunu bırak ,
Çoşsun BAHAR DALLARInda

Mart 08, 2011

Yaşanmışlıklar

Soğuk kış rüzgarı
Bembeyaz kar taneleri gibi;
Savurur, kalbimde ki
Senden kalan anıları.

Yüksekten düşen
Yürek gibi
Hoplatır içimi
En güzel bakışların.

Sallanırken boşlukta,
Tutunduğum iplerimdir,
Senden kalan o dokunuşlar.

En içten kahkahalarım,
Yamacında taşır
Dudağımda yer eden buselerini.

Acıtır deseler de
Coşkum olur;
Yaşanmışlıklar

Ocak 06, 2011

özlem

Bir gülüşüne hasret
Bir de içinde kaybolduğum gözlerine

Irak olsada ganül yolların
Bir nefes kadar yakın 
Aşkla işlenmiş dokunuşların

Bir gülüşüne hasret
Bir de içinde ben olan gözlerine