Aralık 21, 2012

Ask

Canı  yürekten gonca güle dönmüş
Ne fayde 
Gönül gözü baksa da gökyüzüne
Bir güneşe aç
Bir de aşk dolu yağmur tanesine
Yana yana al alları  kora döndü
Bir dokunuşla taçları göğe açmaya sabırsız
Suzluğune ne fayde
Bir anlık serap 
Bir ömür  aşksızlığına ne fayde
Guzelliğinin altında okyanusa yol ırmakları
Terk eyledi taç yaprakları
Açıldı sana ruhunun kanatları
Gel ey aşkı sema 
Döndükçe  ateşinle sarsın çıplaklığı
Yandıkça sende doğsun ilk nefesi

Kasım 11, 2012

Bekleyis

Dingin, olgun durgun hava gibiyim
Gunesi bir anda kapatan bulutlarla flort eden gokyuzu  gibiyim
Dalgalarina gem vurmus sessizce suzulen deniz gibiyim
 
Bir anda ruzgara kol acan hava gibi
Yagmura gunes acan gokkusagina yatak gokyuzu gibi
Bir vapurun dalgariyla cosan deniz gibi

Sevgine yaprak acan, hasretin kokan gonca gibi bedenim
Gulusune hayran el degmemis daglari dolsan nehir gibi gozlerim
Askina ac depremlerin yatagi yandikca cosan deniz gibi yuregim

Tenine ac bedenim
Isigina ac gozlerim
Ruhuna ac yuregim



Ekim 31, 2012

NEFES


El çekiyor bulutlar kalbimin üzerinden

İnce bir sızıntı kara bulutlar arasında

yeni bir nefese koşan güneşin ışıltısı

Geçmişin neşter izleri yol oluyor

sonbahar yapraklarının oynaşmasına

Ağustos 27, 2012

Yalnız İstanbul


Bu sabah kimse açamamış gözlerini
Ağaçlar boyunları bükük
Yapraklarının gözleri yumuk,
Bulatlar ürkek
İstanbul'un üzerinde sessizce yokluyor;
Yalnızlığını,
Hafiften demlenen yalnızlık şarkısıyla
Ey Koca İstanbul,
Senden de kimlerr gelip geçer
Ekmeğinden yer suyundan içer
Hep enerjik hep çoşkulusun hepisine
Her günlerine umut olursun
Ama üşüdüğünde seni saracak kol yoktur,
hiçbirinde
"Yoruldum" diye ağladığında yaşını silecek el yoktur,
karşında
El ayak çekilir senden, kopunca fırtınaların
Bu sabah sende açma gözlerini
Bulutların örtü olsun soğuktan titreyen yalnızlığına

27/08/2012, Emirgan, 05:30

Ağustos 06, 2012

Bir beyaz lale

Kuşların otusleri, besledi küçücük soğanımı
Her notada biraz daha büyüdüm 
En Fıratanili günlerde besledim acacak yeni rengimi
Ve güneşle açılan taclarım,
Kalbime boyun eğen sarı lale olu verdim
Her gecen yıl daha narin, daha kadın olup
 Daha daha askla kavruldum
Her yeni yasamın bitişinde yılmadım,
Yeni rengime hazırlandım
Kulak verdim evrenin şarkısına,
Kucak actım gelen yağmurlara
Kâh kırmızı, kâh pembe, kâh beyaz actım her döngüde
Yılmadan umudla boyun eğdim kalbime
hasretle gönül bağladım;
Ayni topragın bir başka çukurunda,
Bir gun bana eğilecegini Bilmeden
Kendi firtinalarinda cirpinip 
Rengini besleyen laleye

Egilince boyunlarimiz
 Yuzyuze bakan lalelerimiz
Tutuşun eller, teşekkür edecek;
Yılmadan bu döngüyü Kuran  evrene

Mayıs 10, 2012

Büyüdüm

Bugün hayat yolunda bir adım daha attıım
Yol kenarında sırasını salan ağaçlar saygıyla eğer dalalrını
Bilmeden korkularımı arkamdan iterler hadi ileri , hadi sen yaparsın der gibi
Yaptım…çok şeyler yaşadım çok acılar yuttum
Ama büyüyorum ,
"ACIDAN GEÇMEYEN YOLLAR BİRAZ EKSİKTİR" demedi mi Sezen ?
Geçiyorum...
Yol kenarında sırasını salmış ağaçlar, kök salmışlıklarıyla
dallarının arasında sakladıkları çiçekler, neşe oluyor bana
Hele bir de aradan sızan güneş yok mu ! tutkuma kapı açıyorlar
Onca yıl içersinde ilk kez bugün, doğduğum gün yağmurla geliyor
bana bereketini sunuyor evren
Dedim ya acılar yuttum, çok şeyler yaşadım

Yağmur hepsinin kırıntılarını alıp
Lezzetini bana bırakıyor… !

Mayıs 03, 2012

Ne olur ki

Hafif serinliğin icinde,
tenime usulca dokunan güneş,
alevleri körüklüyor içimde


Koymaz bana, firtınalar koparsan da 
Yakar geçerim ateşimle
Dağlari, buzullari
Sen yokum desen ne olur ki
Tüm evren bana kol kanat actiktan sonra

Nisan 09, 2012

İstanbul Aşksın Sen

İstanbul aşksın Sen,
Her köşen bir başlangıca,
Her bucağın bir bitişe
Sır olur savrulan edanla.

Geceye güneş ışıkların,
Bir göz kırpış bakışların,
Alır götürür anılarımı akıntıların,
Gebedir yeni aşklara rüzgarların

İstanbul aşksın Sen
Deli divane kalp atışların
Semalarında özgürce çırpınan kanatlarım
Ateşli öpüşlerimdir kıylara vuran dalgaların

Şubat 15, 2012

Giderim

İçime attığın ateşi, kora döndüremedin,
yağmur olup söndüremedin,
çoşturdukça coşturdun, büyüttün alevleri
canlı canlı bu dünyada yaktın beni
ne varım diyebildin ne de yokum
acıttıkça yüreğimi büyüdüm, güçlendim
ve anladım ki
açtığım yollarımı yine ben kapatıp giderim
bu ateş sönmez onu da bilirim

Ocak 29, 2012

Son Vuruş

Kalp de ne göz ne de kulak kaldı
Söndü sana aşkla bakan gözlerimin feri
Dil dönmez oldu sen dönünce sırtını
Çarpmıyor hayata kalp
ne gideni atıyor ne de geleni alıyor
Sustu artık,
Senin avucunda son vuruşuydu:
Sen "gittim ben" derken.

bir fırsat vermeden son vuruşla giden'e

Ocak 11, 2012

Herşey San'a Kırgın

İstanbul sana çok kızgın,
Boğazi örtüyor sana küsen kara bulutlar
Kaşlarını çatmış gibi
Senin ismini haykıran yıldırımlar çakıyor
Ağlattığın gözler yetmedi,
Kırılan kalbin acıalrını bulutlar yağdırıyor
Bilmem bu sınırlar kabul eder mi
bir kez daha adım atmana İstanbul topraklarına.
İstanbul gördükçe bende yarattığın depremi
Yol vermez ne köprü ne boğaz geçişine
Bir güneş olsaydın keske de
"İstanbul'da ışığım var" derken
Gülebilseydi gururla yüzün;
Ağıtlar yakacak yüreğin,
Dinmeyecek ağlamaların
Bu kez özlem değil,
Cansız bıraktığın aşkın için
Yükselecek vah' ların...