Akşamın huzuru
İçimde seni sarıyor
Loş karanlıkta raks ediyorum sana
Şifonlar uçuşuyorken sıcak tenimden sana
Gözlerin yakalıyor gözlerimi
Şehvetin kor ateşiyle yakıyor
Akşamın hüznü
Koparıyor tenini benden
Bir neyin uğultusunda akıyor içim sana
Kalbimi okşarken ruhi melodiler ben benden terk koşuyorum sana
Dudakların yakalıyor leblerimi
Ney kadar ılık aşkla ıslanıyor
Akşamına misafir
Neyine nefes
Bir bakışına hasret
Bir sarışına aç
Bir busene can
Aşkım
Ekim 23, 2013
Ekim 18, 2013
Yağmur
Bu gece ne ağladı gökyüzü
Ne çok kırgınmış güneşe
Ne çok yanmış yüreği
Hiç dinmedi bulutların gözyaşı
Meğer Ne kızgınmış;
Bize,
Aşkımıza,
Kalbe alıpta
Yaşayamadıklarımıza...
17 Ekim/13 6:45
Sonbahar Aşkı
Bugün hayat durdu sanki
Gözlerim kapandı
Kulaklarım seçici
Sadece rüzgar gülümün melodisi
Rüzgarla Oynaşıp bir duyumu uyandıran
Ya uyuyan bedenim
Bir sonbahar güneşi
Tenimi okşayıp ruhumu arzunla hoplatan
Bugün hayat durdu
Rüzgarla güneş sadece bana ait
Beni uyandıran
Beni yaşatan
Benimle sevişen
Sonbaharın mücizeleri
Bana aşkı anlatan
14 Ekim 2013 , idealtepe öyle bir bahçe
Gözlerim kapandı
Kulaklarım seçici
Sadece rüzgar gülümün melodisi
Rüzgarla Oynaşıp bir duyumu uyandıran
Ya uyuyan bedenim
Bir sonbahar güneşi
Tenimi okşayıp ruhumu arzunla hoplatan
Bugün hayat durdu
Rüzgarla güneş sadece bana ait
Beni uyandıran
Beni yaşatan
Benimle sevişen
Sonbaharın mücizeleri
Bana aşkı anlatan
14 Ekim 2013 , idealtepe öyle bir bahçe
Meriç
Ne köprüler altında ayna
doğuşlarına yatak oldun
Güç gösterisi koca ağaç gövdeleri senden aldı
Cesaret, gurur ve endamını
Kıyılarında, kuytularında ne çok aşklar yaşandı
Kaç şehit kanı sende yıkandı
Ne güneşler battı sende bir daha doğacanı bilmeden
Sen ey ucsuz bıcaksız Meriç
Sen bildin mi hiç, onlar için doğduğunu
Ve durmadan dolup taştığını
5 ekim 2013 : 17:30 Meriç/ Edirne
Teşekkür Acılara
Bu yağmur öyle rastgele düşmüyor yere
Toprağa dokunuşundaki her ses gibi
Tenime değişinde açtığın yaralar kadar gerçek
Bu kara bulutlar boşuna örtmüyor gökyüzünü
Tohumu besleyecek yağmura yatak gibi
Göz pınarlarımda oluşan yaşlarım kadar gerçek
Toprağında tohumdum
Bilmeden terk edişinde can bulacaktım
yeşiliklerimde
Bilmeden yağmur yerine gözyaşlarım besleyecekti köklerimi
Bir meyve vermek için hayata
Önce kara bulutlara,
Sonra yağmurdan gökkuşağı yaratan güneşe
Karanlıkta yanan mum gibi
Hasretle sarılacaktım
Toprağa dokunuşundaki her ses gibi
Tenime değişinde açtığın yaralar kadar gerçek
Bu kara bulutlar boşuna örtmüyor gökyüzünü
Tohumu besleyecek yağmura yatak gibi
Göz pınarlarımda oluşan yaşlarım kadar gerçek
Toprağında tohumdum
Bilmeden terk edişinde can bulacaktım
yeşiliklerimde
Bilmeden yağmur yerine gözyaşlarım besleyecekti köklerimi
Bir meyve vermek için hayata
Önce kara bulutlara,
Sonra yağmurdan gökkuşağı yaratan güneşe
Karanlıkta yanan mum gibi
Hasretle sarılacaktım
Dostum
Karanlık bulutlarımın korkulu rüyası
Senden gelen sevgi rüzgarları
Güneşe ilham kuşların ötüşleri
Her sabah yaptığımız telefon konuşmaları
Hepsi bir döngüde başlayıp biten Dört mevsim gibi
Hayattan çaldığımız sohpet anları
Yağmur sonrası gökkuşağı renkleri
Fırtına sonrası dinginliği
Ağlama sonrası gülmeği
Çıkmaz yolların mucizevi bir çıkışı olduğu
Kapıların bizler için süprizlerle dolu olduğu
Tüm kapıları aynı anda değil sıralı kapanıp açılacağı
Senden aynam
Senden yansıyanlarım
Ben Size Ne diyim
Sonbaharın akşam rüzgarı
Rakıma buz
Geceye uyanan dolunay
Benden kaçırdığın gözlerin
Kulağımda Firuze
Her melodisi içimde kıpraşan sen
Bir rakı bir şarkı
Bir de sen
Yok ettiniz beni
Görürüm şimdi
Sadece seviştiğimiz anlardaki
Kendimi
Rakıma buz
Geceye uyanan dolunay
Benden kaçırdığın gözlerin
Kulağımda Firuze
Her melodisi içimde kıpraşan sen
Bir rakı bir şarkı
Bir de sen
Yok ettiniz beni
Görürüm şimdi
Sadece seviştiğimiz anlardaki
Kendimi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)