Ekim 25, 2011

Hey koca İstanbul

Hey koca İstanbul
Hayyat kadar heybetli duruyorsun karşımda
Bense içindeki ada gibi
tek ve sağlam durmak zorundayım karşında
Kıyılarım dalgalara yüzü tutmayan,
Kayalar kadar sert artık;
İzin vermesem de yosun tutmasına
Herkes kadar martı da biliyor
Kucak açarım hiç sorgulamadan.
Rüzgarın yelkenlere yol verir
Bana ulaşmak için
Öyle girinti çıkıntılarım var ki
Demir alamayacak kadar yorgunum

Ah koca İstanbul
Uzaktan sen de benim kadar yalnızsın
İhtişamın ağlatıyor içindeki dağları
Bir dalgayı kırmaya benzer
Ben de varım demek
ne dalgalar kırdın,
Denizi ikiye böldün
Ben varım demek için

Ah koca İstanbul
Bak da gör neleri böldüm
Ben de varım demek için Sana

Öyle bir an istiyroum senden

Öyle bir an istiyorum senden
Bir fotograf karesindeki kadar
Gülen yüzler,
Gözler
Unutmuşlar kederi ve imkansızlıkları
Sadece sevgi akar tenden tene

Öyle bir an istiyorum senden
Sadece gözlerime bakan
Sadece sesimi duyan
Elimi tutan
Bir an,
bir fotograf karesi
içinde sadece sen ve ben olan

Öyle bir an istiyorum senden
Bir fotograf karesinde donmuş bir an
Bir marti kadar özgürce aşkımıza kanat çırpan
Baska bir karede coşkuyla dokunuşlarımızı dalgalandıran

Öyle bir an istiyorum senden
Her fotağraf karesi kadar,
Zamanı durudurup
Hayattan çalacağımız , anlarla
Yaşamak istoyorum bizi

Ekim 14, 2011

Rüzgar_Bayrak_Vatan

Rüzgarında sallanıyorum
Özgür ama bir bayrak gibi bağlı
Gururlu ama çilekeş
Rüzgarında sallanıyorum
Sende feth ettiğim topraklarda
Kök salmışlığım
Rüzgarında üşüyorum
Içimde aşkının alevi dolaşsa da
Yokluğunda üşüyorum
Rüzgarın da ağlıyorum yağmurlarla
Bir bayrak kadar Özgürüm ama
Bir bayrak kadar da bağlı
Rüzgarında üşüyorum
Gel ısıt, el değmeden bu topraklara
Gel şahlandır bu bayrağı
Rüzgarın üşütmesin
Aşkınla yanan bu ateşi körüklesin
Ben bayrağın sen de vatanım ol

Ekim 11, 2011

Zormuş...

Bu yağmur beni alir götürür

Sessiz köy günlerime;
Dağdan inen dumanlar,
Gök gürültüsüyle dökülen sağnak
Yapraklara tek tek dokunan
yağmur tanelerinin sesi duyulur,
Bir de burnumda ıslanmış toprak,
yeşillik karişımı essiz kokusu
ve sanki sesimi duymuş gibisin,
Rüzgarın geldi, hasretle sarilan kollarin oldu.
Bu yağmur ıslattı her yanımı,
Hasretin  ağladı içime içime
Özledim be aşkim...
Çokk özledim ...
Çok zormuş;
Dokunmanı isterken hayalinle yaşamak,
Sarılmak isterken yastıklarla kalmak,
Sevişmek isterken sesimi bile duyuramamak,
Zormuş be aşkım
Dediğin kadar zormuş.
Şimdi yağmur bulutlarına anlatıyorum bunlari
yüklenip de gelip senin orda yağmur
olup sana anlatsin,
Tek tek her damlada diye