Eylül 27, 2011

Bir an ve bir farkındalık

Gövdesi dünyayı kaplar sanki,
Köklerinin toprağın altına saklanmaya basladığı noktadayım,
Dalları nerdeyse yerlere değdi değecek,
Saklar gibi... Bir tek güneşin ışıkları süzülüyor içine
Sen gibi... kalbime girişin gibi...
Önümde yeşil çimlerde örülü örümcek ağları,
Güneşin ışığı ortaya çıkarıyor herbirini,
Işıldayan engeller bir bir sıralanıyor önüme,
Korku da vermiyorlar,
Bir elini uzatmaya bakar... yok olmalari icin.
Kafamı kaldırıp da yukarı bakınca gökyüzünü göremem,
Ağaç devleştikce devleşir başucumda
Küçük bir dalda dans eden sincap ders verir bana
Gökyüzüne gerek yok,
Küçük bir dalın yaprakları arasından süzülen güneşin
ve seni mutluluktan coşturup dans ettirecek
Bir aşkın, yeter bu dünyada var olman için,
Orda oturuken ağacın eteğinde,
Ruhunu özgür bırakmak yeter
Küçük bir an bile olsa
O'nunla buluşmana

Eylül 23, 2011

Aşk

Aşk tutulmaz, görülmez,
Sadece yaşar,
Açmazsan koşacağı yolu O' na
Kendini dağlara vurur,
Sen varolacağı alanı verene dek
Daha da tırmanır
Yükselir, yükselir..
Mantığı yoktur
Tek arzusu
Yaşamaktır !
Nefesini arar
Doğumunu beslerken,
Büyümesine nefesken,
Veremezsen hayatı O' na
Bırakır kendini
Tırmandığı en üst noktadan
Soznsuz derinliklere
Almadıkça nefes
Var olmamak için,
Umutsuzca bırakır varlığını
Karanlık boşluklara

Eylül 15, 2011

Dolunay

Dolunay karanlığa bırakıyor diğer yarısını
Karanlığa gömerken, Işığını sadece kalbime yansıtıyor
Bir sonraki buluşmaya büyütüyor aşkımı
Görmesemde o yarıyı bilirim hep ordadır
Karanlığın içinden sessizce koruyor beni
Yalnızlığa arkadaş oluyor
Ama yarım yüz gülmüyor
Bekliyor diğer yarısını
Tam ve bütün olunca ışıldayacak
Ve yine gülümseyecek aşkına

Rakı masamda

Bu gece rakı masamda
Gözlerin eşlik etti bana
Bir büyük açtık;
Geçen yıllara yetmezdi çünkü,
Dedi gözlerin !
Her dublede beyaza çalar rakıyı
gözlerimden akan yaşlar
Yudum yudum içerim,
Yüzünün her karesini.
Bir yudum;
Alnındaki çizgilerini konuşur;
Yorgun ve acılar saklar,
Bir yudum;
Kaşlarının arasındaki çizgiyi anlatır
Öfke ve sitemleri döker
Bir son duble var ki
Aşkını haykırır
Yakınlaştırır gözlerine
İçinde aşkla yanan kalbine açar kapıyı
Devirdikçe deviririz de dubleleri
Yetmez içimizdekiyangını söndürmeye
Randevulaştık kaldığımız yerden devam etmeye
Daha ne büyükler devircez
Gözlerin ve ben

Eylül 09, 2011

Yandım

Bu kabir azabı gibi
Bir çift el sıktıkca sıkıyor göğsümü
İncecik bir yoldan derin, acı bir soluk kaldı bana
Ben de yaşıyorum varlığında yokluğunu
Daracık bir köprü var sana ulasmama
Ama geç bakalım geçebilirsen
Aşkıma koyduğum ceza, izin vermiyor şimdi;
Seni kucaklamama,
Sana ulaşmama ,
Senin olmama,
Ömrünü benle donatmana,
Ben yaptım , ben işledim bu suçu
Şimdi de ödeme vaktim
Ne kadar acım,
Ne kadar gözyaşım,
Ne kadar yanmam,
Yeter günahımı silmeme
Biliyorum!
Cennetin bana haram   
Ben hakkettim cehennemini
Aşkının ateşinde kavrulmayı
Seni yaşayamadan, eriyip yok olmayı

Eylül 08, 2011

Özledim

İlk defa uzaklığını hissettim,
İlk defa mesafeler nefesimi kesti
Özledim !
Derin derin içime çekmeyi seni,
Gözlerinde kaybolup içinde varolmayı,
Avuclarında tenimi ısıtmanı
Özledim !
Geceyi gündüze bağlamayı seninle,
Gözümü kapadığımda sevişmeni benimle,
Kulağıma ilk " seni seviyorum" demeni
Özledim !
Özledim!
Özledim!

Bir Biz

Bir gece ki herkese karanlık
Bir Bize gündüz
Kuzeyin rüzgarı herkese soğuk
Bir Bizim alevimiz körük
Uzayan yollar herkese tuzak
Bir bizim sevgimize yatak
Gökyüzünde yıldızlar herkese kor ışık
Bir Bizim dokunuşlarımıza şahit
Güneşin ışınları her hasata kuraklık
Bir Bizim içimizdeki ejdere ateş

Minicik Ayaklar

Karın taneciklerinden
Güneşin yansımasıdır,
Beni alıp götürür
Eskilerde kar anılarına;
İlk yansıma, buz üzerinde
yokuştan tahta üzerinde kayışlarımıza
Kahkahalar çınlar kulaklarımda
arkadaşlarımın hepsinin eğlencele dolu kahkahalarına
Ne çok korkardım,
Ya düşersem
Ya kırılırsa bir yerim diye
Ama pes etmezdim
En önde, en hızlı kayan ben olacağım derdim hep
Derken ikinci yansıma alır beni,
götürür hüzünlü ve öfkeli bir anıya;
Binmemiştim arabasına
O inanılmaz kar yağışında
Okula götürmekti gayesi
Biz üşümeyelim, kayıp düşmeyelim diye
Düşünmüştü sadece
Ama,
Nasıl binerdim ki?
Nasıl yenerdim
O 'na olan öfkemi, kırgınlığımı
Nasıl derdim
"Neden bırakıp gittin beni" diye
O öfke ile,
Hüzüne, yalnızlığa ve terk edilmişliğie
Karşı verilen savaşın  kahramanıydı
Buzların üzerinde korkusuzca yürüyen
Minicik Ayaklar....
                                              2008